DİĞER
“Proust çok zeki, müthiş engin, gayet keyifli bir yazar. Anlatısının pek eğlendirici olmasına karşın, ne hikmetse hakkında yazılanların çoğu fena halde sıkıcı. Prendergast’ın kitabı ise insanın içini açıyor. Şevkle ve zevkle yazılmış. Lezzetli ve merak tahrik edici bir kitap...”
Önay Sözer'in ardından: "Onun edebiyata, anadiline duyduğu aşk, her bir kelimeyi kullanışındaki şefkat ve heyecanda hissedilir. Edebî dili ağdalı olmadan zengin, yeni kelimelerle yarattığı bir oyun alanıdır."
"Erkeklerin yazdığı erkek karakterleri okumaktan sıkılmıştım. Kadın karakterleri daha karmaşık, daha incelikli, daha zeki buluyorum. O kahramanın katmanlarını tek tek kurmak, çelişkilerini, kararsızlıklarını, kadın-kadına dinamiklerini yazmak bana eğlenceli geliyor."
"Proust’la ilk defa bir iç ses herhangi bir edebi eseri radikal bir mutlaklıkla sarıp sarmalıyor. Anlatıcının iç sesinin bu derece yoğunlaştığını 19. yüzyılda Baudelaire ve Rimbaud gibi şairlerin bazı dizelerinde görebiliyoruz ancak. Proust’ta iç ses öylesine baskın ki, anlatıcının yaşını bile asla kesin olarak öğrenemiyoruz."
"Saklı bir bahçe gibi bu roman dizisi, bir kez dalabilirseniz içine her duyuya hitap edebilecek güzelliklerle dolu: görsel ve işitsel olmakla kalmayıp damağa, buruna ve tabii tensel olana da hitap eden anlatılar bunlar. Aslında bir anlamda son derece eğlendirici olması da cabası."
“Kapağını kapatamadığınız kitaplar hâlâ yanıtlanmamış sorularla sürdürür zihninizdeki yaşamını. Eminim ki, hakkında yazmış yazarların çoğu Proust hakkında bir iki cümleyi eksik bıraktığını, bir iki noktada aslında tam da kesinliği belirleyemediğini düşünmeye devam etmişlerdir. Beckett’ın yıllarca kitabının ikinci baskısına da Fransızcaya çevrilmesine de izin vermeyişini nasıl açıklayabiliriz ki başka?”
"Bir oturuşta okunabilecek kısalıkta bir metin bu. Kayıp Zamanın İzinde’nin Albertine’inden, Marcel ile Albertine’in arasındaki ilişkiden, bu ilişki ile Proust’un hayatı arasındaki paralelliklerden bahsediyor..."
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Kanon oluşumlara karşı kadın hareketlerini dağcılık sporuna benzetiyorum. Dağcılıkta önden gidenler arkadan gelenler için iz açma görevini üstlenirler. Kadın iz açıcılar sayesinde, kadın yazarların mücadelesi sayesinde tüm toplumsal yaşamın ve edebiyatın yapılanmasında birtakım değişimler, dönüşümler söz konusu..."
"Bugün 21. yüzyılın mottosu olan, 'ânı yaşamak' deyimi bir yanılsamadan başka bir şey değildir. İnsan ânı yaşamaz, sadece hatırlayabilir. Hatırlayarak yaşayabilir."
"Yazara göre günümüz insanı gecikme cesaretini gösterdikçe kendi öznel zamanına sahip çıkabilir ve 'kendi zamansallığı içinde yaşayan bir özne' olma şansına erişebilir. Bugün derin düşünce ve kültür de ancak gecikmeyle var olabilir. İnsanın kendini gerçekleştirmesi sonu gelmeyen yatırımlarla ya da kişisel gelişim masallarıyla değil, bizzat gecikmeyle mümkündür."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.